TEKNE ORUCU

RAMAZAN
Çocukların oruç ibadeti: TEKNE ORUCU
Allah'ın Müslümanlara farz kıldığı oruç ibadeti, çoğu zaman çocuklarında oruç tutmak istemesine neden olur. Oruç tutmanın henüz üzerine farz olmayan olmadığı çocuklarda oruç tutmaya izin vermek sakıncalı mı? Oruç tutmak beden gelişimlerini engeller mi? Çocuklar kaç yaşından itibaren oruç tutmalı? Tekne orucu nedir, nasıl tutulur? İşte konuyla ilgili detaylar...
Bu yılki Ramazan uzun yaz günlerine denk geldiği için çocuklar bütün bir günü oruçlu geçiremez belki ama onlar için “Tekne Orucu” imkanı sunulabilir. “Çocuğunu 'gerçekten' seven anne babalar, çocuklarını 'Sen daha küçüksün, büyüdüğünde oruç tutarsın' diyerek aşağılamak yerine, 'Demek sen de oruç tutmak istiyorsun' diyerek teşvik etmeli ve ona yol göstermeli. Ve böylece, yıllarca süren bir irade kazanımı eğitiminin ilk adımlarını atıyor… Tekne orucu, bir Anadolu geleneğidir. Bütün gün oruç tutamayan çocukların, günün sadece bir bölümünü oruçlu geçirmesine tekne orucu deniyor. Aslı ”tenkiye orucu”dur. apçada “künyelemek”, “kimliklenmek” anlamına gelen tenkiye zamanla tekne olmuştur. Tenkiye orucuyla çocukları oruca alıştırmak ve onlara İslâmî bir kimlik kazandırmak hedeflenmiştir.
Ramazan ayında çocuklarının oruç tutmasını isteyen aileler ve bu isteğe olumlu bakan çocuklar bazı noktalara dikkat etmelidir. Aileleriyle ortak bir şeyler paylaşmak hevesi ve kendini büyümüş hissetme isteğiyle oruca başlayacak olan çocukların öncelikle tekne orucu tutmalarında fayda vardır.
Doğrudan doğruya yaz mevsiminde, uzun süre birdenbire aç kalmak çocuğun sağlığını çok olumsuz etkileyebilir. Çocukların metabolizması erişkinlerden tamamen farklıdır büyümeye programlı bir metabolizma temel besin elementlerinden protein yağın şekerin ve özellikle vitaminlerin dengeli bir şekilde ve mutlaka düzenli olarak alınmasını gerektirmektedir. Bunun yanında çocukların zihin yeteneklerinin körelmemesi ve aktif olarak derse katılımlarının sağlanabilmesi için su ve enerji ihtiyaçlarının karşılanması şarttır.
İlk günler çocuklar sahura mutlaka kaldırılmalı, fakat iftara kadar beklemeden öğlen yada öğleden sonra bir öğün etli sebze yemeği, bulgur, ayran, tereyağı, bakliyat gibi tok tutacak özellikte yemek yenmeli, mutlaka su içilmeli ve bu şekilde vücudun alışmasına fırsat verilmelidir.
İftarda bir anda iyi çiğnemeden lokmaları yutmaları ve fazla gıda tüketmeleri hazımsızlık sorunlarına yol açabilir. Şeker ihtiyaçlarını öncelikli sulu meyvelerden sağlamaları vitamin ve mineral dengesinin korunmasını sağlayacaktır. Mümkün olduğunca su ihtiyacının giderilmesi ve aşırı terlemeyle vücudun susuz kalmasına engel olunması şarttır.
Ayrıca çocuklar her gün tartılarak hızlı ve tehlikeli olabilecek şekilde kilo kaybı olup olmadığının, idrar renginin gözlenmesi gereklidir. İdrarın koyulaşması yetersiz su alımına bağlı iltihaplanma ve böbrek yetersizliği riski yaratabilir.
Ayrıca çocukların uykuya ihtiyacının erişkinlerden daha fazla olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle çocukların mümkün olduğunca ramazanda erken yatırılıp uykusunu alması sağlanmalıdır .
Günümüzde anne babaların şikayet ettikleri birçok sorunun kökeninde, iç disiplin elde edememiş çocuklar olduğunu görüyoruz. Örneklendirmem gerekirse; ders çalışma ihmalinden, belli gıdalara aşırı bağımlılık göstermelerine kadar... Ebeveyniyle iletişim kurması yerine çatışma halinde olması, öfkesini kontrol etme gücünün bile olamaması gibi...
“Peki, bu çocuk neden ders çalışmıyor?” Çalışmaz, çünkü beyninin gücü bedenine yetmiyor da ondan. Neden bu çocuk odasını toparlayamıyor? Neden bu çocuk vaktinde uyanamıyor? Neden bu çocuk öfkesine hakim olamıyor? Çünkü iradesi zayıf da ondan.
Neden? Çünkü aşırı korumacı anne babalar, çocuklarının “kendi yapabilmesine” fırsat vermezler de ondan. Böylesi anne babalar çocuklarına yemeklerini kendileri yedirir, ayakkabılarını kendileri giydirir, elbiselerini kendileri çıkartırlar... Halbuki çocuk, kendisine “yapabilme fırsatı verildiği kadar” güçlü bir iradeye sahip olur.
İşte bu yüzdendir ki Ramazan ayı, çocuklarına irade kazandırmak isteyen anne babalar için bulunmaz bir fırsattır. Zira bu ayda, anne babası oruç tutan neredeyse bütün çocuklar, oruç tutmaya özenir. Bu özentiyi bir kazanıma dönüştürmek mümkün.