SU Hayattır SU Gıdadır

Bunları Biliyor musunuz?
SU Hayattır SU Gıdadır
Hepimizin suyu olduğu gibi kabul etmeyi bırakmamız ve onu akıllıca yönetmeye başlamamız gerekiyor. Hükümetlerin, özel sektörün, akademi dünyasının, çiftçilerin, sivil toplumun ve bireylerin gıda ve su güvenli bir dünya için birlikte çalışması gerekiyor. Her birimiz bir fark yaratabiliriz. 2023 Dünya Gıda Günü, yaşamın ve gıdanın temeli olan suya dikkat çekiyor. Bu değerli kaynağın mevcudiyeti hızlı nüfus artışı, kentleşme, ekonomik kalkınma ve iklim değişikliği nedeniyle tehdit altında olduğundan, suyu akıllıca yönetmenin önemi konusunda dünya çapında farkındalık yaratmaktadır.
Kampanya aynı zamanda suyun eşit şekilde dağıtılmasını, suda yaşayan gıda sistemlerimizin korunmasını ve kimsenin geride kalmamasını sağlarken, daha az suyla daha fazla gıda ve diğer temel tarımsal ürünleri üretmeye yönelik çözümlere de bakıyor. Dünyamızın büyük kısmı sularla kaplı ama içilebilir tatlı su kaynakları bunun sadece %2,5lik kısmını oluşturuyor. Bunun da %70’i buzullarda saklı. Erişilebilir tatlı su miktarı, dünyadaki toplam suyun %1’inden az. Yaşam için su şart. Açlığa haftalarca dayanırken su olmadan ancak birkaç gün yaşayabiliyoruz. Ancak su elbette sadece insanlar için yok. Su canlılara hayat verir.. Dünyadaki suyun yaklaşık %70’i tarım için kullanılıyor, %19’u sanayide, %11’i ise evsel ihtiyaçları karşılıyor. Neredeyse her şeyin üretiminde su gereklidir. Bu ‘sanal su’, doğrudan kullandığımız suyun yanı sıra bir ürünün üretilmesi, ulaşımı, kısaca tüm yaşamı boyunca kullanılan ve/ veya kirletilen su anlamına gelir.
Su kıtlığını etkileyen faktörlerin başında nüfus artışının getirdiği talep, iklim krizinin yarattığı belirsizlikler ve altyapısal eksikler var. Bugün dünyada her on kişiden biri, 43 farklı ülkede su kıtlığı çekiyor. 2,7 milyar insan ise yıl içerisinde en az 1 ay su kıtlığı yaşayan bölgelerde yaşıyor. Dünyanın neredeyse her bölgesinde su sorunu var ve 2050’ye kadar dünya nüfusunun yarısının su sıkıntısı çekeceği ön görülüyor. Su aynı zamanda hijyen demek. Her sene 1 milyon kişi, 297 bin çocuk susuzluk ile bağlantılı hastalıklardan dolayı hayatını kaybediyor. Su kaynaklarının azalması ayrıca dünyanın farklı bölgelerinde göç ve salgın hastalıklar gibi olumsuz etkilere de yol açıyor. Türkiye tatlı su kaynakları bakımından çok fakir değil ancak bugün kuraklığın bir önceki evresi olan ‘su stresi yaşayan ülke’ konumundadır. İklim değişikliğinin etkilerini giderek daha net yaşıyoruz; ortalama sıcaklıklar artıyor, yağışlar azalıyor. Türkiye’de kişi başına düşen su miktarı 216 litre iken, kişi başı günlük su tüketimimiz sanal su da dikkate alındığında 5416 litre. Yıllık su ayak izimiz dünya ortalamasının yüzde 43 üzerinde, Türkiye dünyada en çok su tüketen ülkeler sıralamasında 4’üncü sırada. Ülkemizde toplam su tüketiminin %16’sı evlerden kaynaklanıyor. Bunun %35’i banyoda, %30’u tuvalette, %20’si çamaşır ve bulaşık yıkamada, %10’u yemek pişirme ve içme suyunda, %5’i de temizlik amacı olarak kullanılıyor.
Neler yapılabilir?
Doğru sulama
Suyun büyük kısmının tarım için kullanıldığı düşünüldüğünde tasarrufun sağlanabileceği en önemli alanın tarım olduğunu söyleyebiliriz. Tarımda verimli sulama yöntemleri ve damla sulamaya geçmek bunların başında geliyor. Damla sulama yöntemi ile ortalama %50 su tasarrufu sağlanabiliyor. Yüzey sulama yönteminde kayıp %35-60 iken yağmurlama ve damla sulamada bu kayıp %5-25’lerde.
neler yapabiliriz?
Banyoda…
Banyo ve tuvalette tüketilen su miktarı, evde tüketilen toplam suyun %70’ini oluşturuyor. Bu sebepten öncelikle tuvalette, musluk ve borularda kaçak olmadığından emin olmak gerek. Küçük bir damlama bile günde 200 litre su kayba sebep olabiliyor. Ayrıca su tasarruflu duş başlıkları kullanılan suyu yarı yarıya azaltabiliyor.
Banyoda suyu dikkatli kullanmak önemli. Duş alırken her seferinde 20-40 litre su kullanıyoruz. Duşta daha az zaman geçirmek, sabunlanırken suyu kapatmak, suyun ısınmasını beklerken boşa giden suyu bir kapta biriktirmek gibi adımlar atılabilir.
Diş fırçalarken ya da tıraş olurken musluğu kapatmak, sifonu boşuna çekmemek de yapılması gerekenler arasında. Ayrıca çamaşır makinesini dolduktan sonra kullanmak da önemli.
Mutfakta…
Bulaşıkları makinada yıkamanın elde yıkamaktan daha az su harcadığını biliyoruz.
Kişisel alışkanlıklar değişkenlik gösterebilir ama bulaşıkları önceden suyla çalkalamaya gerek yok. Ayrıca makinayı doluyken çalıştırmak gerek. Sebze-meyve yıkarken akan suyun altında yıkamak yerine su dolu kaplarda ya da su dolu lavaboda yıkamak akıllıca.
Suyla yemek pişirirken de yapılabilecekler var. Örneğin, sadece ihtiyacınız kadar su kaynatın. Tencerede su kaynatırken kapağını kapatın, buharlaşmayla kaybolan su miktarını azaltın. Buharda pişirerek daha az su harcayın. Haşlama suyunu soğutmaya bırakıp, bitkileri sulamakta kullanın.
En çok suyu gıda üretimi için kullanıyoruz sonuçta. Çok su gerektiren ürünler yerine az su gerektiren gıdaları tercih edin. Üretiminde neyin ne kadar su gerektirdiğini öğrenin. Örneğin, bir kilo patates için yaklaşık 300 litre su gerekirken, 1 kilo dana eti için 13 bin litreden fazla su gerekiyor. 1 fincan kahve için 130 litre, 1 kilo buğday ekmeği için ise neredeyse 2000 litre su kullanılıyor. Ayrıca çöpe giden her gıda o gıdayı üretirken kullanılan suyun da israfı anlamına geliyor.
Bahçede…
Bahçe ve bitkileri sadece ihtiyacı olduğunda sulayın. Günün daha serin saatlerinde, özellikle sabah erken saatte sulama yapın. Bitkileri hortum yerine elle sulamak %33 daha az su demek. Ayrıca elle sulama yaprakları daha kuru tuttuğu için mantar oluşmaması açısından da faydalı. Susuzluğa dayanıklı bitki ve ağaç dikin. Suyun emilimini kolaylaştıran yağmur bahçesi ve malç gibi yöntemleri deneyin.
Kaynaklar
-
World Health Organization and UNICEF Joint Monitoring Programme
-
https://water.org/our-impact/water-crisis/
-
https://www.worldvision.com.au/global-water-crisis-facts
-
https://www.worldwatercouncil.org/en/water-crisis
-
https://www.nationalgeographic.com/science/article/world-water-day-water-crisis-explained
-
https://www.wwf.org.tr/ne_yapiyoruz/ayak_izinin_azaltilmasi/su/