You are using an outdated browser. For a faster, safer browsing experience, upgrade for free today.
Blog & Makaleler

ORUÇ NEDİR?



RAMAZAN

Oruç Nedir?

Biz ibâdetleri, dünyevî faydalarından dolayı değil; Allah emrettiği için yaparız. Fakat şurası  da kesin ki Allah, her zaman yararımıza olan şeyleri yapmamızı emreder, zararımıza olan şeyleri yasaklar. Oruçta gerek ruhumuz, gerek bedenimiz için pek çok fayda vardır. Oruç, nefsin aruzlarını  kırar, önüne geçilmez ihtiraslarını, azgınlıklarını dizginler. Oruç tutmadığı zaman insan, canının çektiğini yemek ister, ama oruçlu bunu yapamaz. Harama bakmaya meyleden nefsi, oruç bundan men eder, zinânın ve diğer haram konuların  sebeplerinden uzaklaştırır; nefsin bayağı iştahlarını kırar. Bundan dolayı Peygamberimiz, orucun kötülüklere karşı bir kalkan olduğunu söylemiştir.
Oruç vücuda sağlık getirir. Bir yıl tıka basa yemeden dolayı mide yorulur. İşte oruç, midenin uzun süre dinlenmesine vesile olur.

Ramazan ayında en sık karşılaştığımız şey oruç hakkında medya iletişim araçlarında yapılan karmaşık konuşmalarındır. Bu konuşmalarda orucun sağlıkla ilgisi, Ramazan'da yapılan ibadetler anlatılarak orucun önemi vurgulanmak istenir. Bunlar bir ölçüde doğru olmakla birlikte temel bir yanılgıya düşmemiz de kaçınılmaz olur: 'Oruç' dediğimiz ibadetin kendisi ne demektir? Orucu bütün ibadetler arasında ayrıştıran ana özellik nedir? Orucun kendisini tarif etmeksizin Ramazan ayının bize kazandıracaklarını anlamamız mümkün olmayacaktır.

İKİ TEMEL ŞART

Oruç sözcüğü bizim dilimize Farsça’dan gelmiş. Terim olarak “tutmak”, “susmak” ve “hareketsiz kalmak” anlamlarına gelmektedir.  Arapça ise “savm” veya “sıyam” kelimelerinin karşılığıdır. Dinî ıstılahta ise, “imsaktan iftara kadar, mükellef bireyin yemekten, içmekten ve bazı davranışlardan kendini alıkoyması” demektir. Orucun iki temel şartı vardır ki bunları dikkate almadan orucu tarif edemeyiz:  Bunlardan birincisi niyettir. Niyet sadece oruç için değil, bütün ibadetler için temel şarttır. Çünkü ibadetleri ibadet kılan temel özellik onların Allah rızası için yapılmış olmalarıdır. Bir ibadetin Allah rızasının gözetilerek yapılmasına niyet veya ihlas denir. Niyetsiz ibadet olmayacağı gibi ibadetin değeri de niyetin ihlaslı olmasına bağlıdır. Hz. Peygamber

'Müminin niyeti  amelinden üstündür' derken bunu bize öğretti. İkinci unsur ise 'imsak' yani kendini uzak tutmak demektir. 

Bu ne anlama gelir? Oruç insanın kendisini belirli bir vakit içinde yemek ve onun bütün türevlerinden bir de bütün hazlardan uzak tutması demektir. Ramazan'da belirlenen vakitlerde ibadet niyetiyle kendini yemekten, içmekten ve cinsellikten uzak tutabilen insan oruçlu kabul edilir. Bu durumda orucun temel şartı olan 'imsak' bir şey yapmak değil, bir şey yapmamak yani bir eylemsizlik halidir. Orucun bize öğrettiği ilk şey budur: ibadet bazen bir şey yapmamak, sadece söze uyarak kendini sınırlamak anlamına gelebilir. Oruç kişinin eylemsiz kalarak yerine gelen bir ibadettir. Bu nedenle orucun eylemsizlik özelliğinde odaklanmak gerekir.

Orucun bu özelliği, insan hayatının beslenme ve haz arasında sıkışıp kaldığı modern dünyada daha iyi anlaşılabilir. Başka bir anlatımla modern insan orucun bu dönüştürücü ve meydan okuyucu tavrını daha iyi fark edecek imkanlara sahiptir. Hiçbir dönemde insan haz ve ihtiyaç sarkacı arasında özgürlüğü bu kadar kaybetmiş değildi. 'tükettiğin kadar özgürsün' diyen bir dünyada özgürlüğün anlamını yeniden keşfetmek zorundayız. Oruç bize özgürlüğün bazen hazzı 'reddetmek' anlamına gelebileceğini öğreterek 'hayır' diyebilen özgürlüğü fark etmemizi ister. Yemek ile haz arasında sıkışan insanlığımız: Kısa bir molada insan olmayı düşünmek!

Allah, bizim ibadet yapmamızı, yine bizim yararımız için farz kılmıştır. Bütün ibadetlerde varoluşsal bir boyut mevcuttur. İbadetler, esasta insana kendi varlığının farkına varma imkânı sağlar. Kendi varlığının farkında olan insan, etrafında olup bitenlerin de farkında olur. Kendi varlığının farkında olan insan, zamanın da farkında olur. Orucun insana sorumluluk bilinci kazandırması, varoluşsal farkındalık bilincinin gelişmesi anlamına da gelmektedir. Oruç tutan bir insan, her şeyden önce, zaman konusunda daha bir duyarlı hale gelmektedir. Oruç, bir anlamda, bize bilinçli ve anlamalı yaşayıp yaşamadığımızı sorgulama imkânı sağlamaktadır. Biraz dikkat edecek olursak, hayatımızın, çoğu zaman farkında olmadan avucumuzun içinden kayıp gittiğini görürüz. İş, güç, çoluk, çocuk, eş, dost derken, bir de bakmışız ki, ömür geçip gitmiş… İnsanın, mutluluğu, her şeye layık olduğu kadar değer vermeyi öğrenebilmesine bağlıdır. İşte oruç, bizi, hayatımızı alışkanlık olarak, bilinçsizce sürdürmekten, bir ay da olsa uzak tutarak, geçirdiğimiz bir yılın hesap kitabını yapma imkânı sağlamaktadır.

  • Paylaş