You are using an outdated browser. For a faster, safer browsing experience, upgrade for free today.
Blog & Makaleler

OBEZİTE TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?



Ne Yediğini Ne İçtiğini Bil

Beslenme alışkanlıklarındaki düzensizlik, çeşitli hastalıklar ve hareketsiz yaşam, obeziteye neden oluyor. İnsan ömrünü kısaltan; diyabet, kalp, tansiyon, solunum yolu ve mide sorunları gibi en az 30 hastalığın nedeni olan obeziteden kurtulmak için mutlaka tedbir yardımı alınması gerekiyor.

Diyabetten, organ yetmezliklerine kadar pek çok ciddi tabloya neden olabiliyor

Çağın hastalığı olarak kabul edilen obezite, sağlığı bozacak düzeyde vücuttaki yağ miktarının artmasıyla karakterize bir sağlık problemi olarak ortaya çıkar. Obezite, tüm dünyada ve ülkemizde sağlık harcamalarını artıran, bireylerin yaşam konforunu düşüren ve vakit kaybedilmeden tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Sağlıksız beslenme alışkanlıklarının hareketsiz yaşam tarzı ile birleşmesi sonucunda ortaya çıkan obezite, birçok sağlık sorununun da başlangıç noktasıdır. Uyku apnesi,  astım, polikistik over sendromu, diyabet, hipertansiyon, safra kesesi hastalıkları, gut, karaciğer yağlanması, osteoartrit, düzensiz adet görme, solunum zorluğu, migren ve çeşitli kanser türleri bu sağlık sorunları arasındadır. Ayrıca aşırı kilo alımına bağlı olarak ortaya çıkan estetik yoksunluk nedeniyle psikolojik soruların da tetikleyicisidir.

2030 yılında obezitenin yılda 500 kanser vakasına neden olacağı öngörülüyor

İnsan vücudundaki yağ dokusu yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının %15-18'i, kadınlarda ise %20-25'ini oluşturmaktadır. Yağ oranının erkeklerde %25, kadınlarda ise %30'un üstüne çıkması, obeziteye neden olmaktadır. Yapılan araştırmalarda diyet ve egzersizle kilo verebilen kişi sayısının %10’u geçmediği belirlenmiştir.

Tüm kanser türlerinin %7’sininin oluşumunda obezitenin doğrudan etkisi olduğu tespit edilmiştir. Kronik hastalıkların birçoğunun ise en önemli nedeninin aşırı kilo alımı olduğu bilinmektedir. Genellikle estetik bir sorun olarak görülen obezite, aslında ciddi bir sağlık sorunudur. 2030 yılında obezitenin yılda 500 bin kanser vakasına neden olacağı öngörülmektedir.

Sağlıklı vücut ağırlığı nedir?

İdeal kilo beden kitle indeksine(BKİ) göre belirlenir. BKİ boyumuzun karesinin vücut ağırlığına bölünmesiyle elde edilmektedir. BKİ = [Ağırlık (kg) / Boy (m2) ]

BKİ < 18,5 zayıf

BKİ = 18,5 - 25 arasında ise normal kilolu

BKİ = 25 - 30 ise fazla kilolu

BKİ = 30 - 40 ise obez ‏

BKİ > 40 ise morbit obez

Değerler, boy uzunluğu ile ilişkilidir. Değerlerin bu aralıklarda olması, kilonun sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Sağlıklı kilo için bireyin vücut bileşeni de önemlidir. Sınırların altında veya üstünde olmak sağlık sorunları ile ilgili riskin var olduğunu göstermektedir.

 Obezite tedavisi kişiye özel olmalı

Obezite; fazla enerjinin vücutta yağ olarak depolanması, enerji alımı ve kullanımı arasındaki dengesizlik nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Yaşam kalitesini ciddi anlamda düşüren obezite, tedavi edilebilen kronik bir hastalıktır. Obezite tedavisinin kişiye özgü olması gerekmektedir.

Tıbbi Beslenme (Diyet) Tedavisi

Obezitenin önlenmesinde beslenme  anahtar rol oynamaktadır. Obezitede uygulanacak diyet ve egzersiz  programı ile :

• Vücut ağırlığının, boya göre olması gereken (BKI= 18.5 - 24.9 kg/m2) düzeye indirilmesi hedeflenmelidir.

Diyet uygulamasının bireye özgü olduğu unutulmamalıdır.  Başlangıçta belirlenen hedefler, bireyin olması gereken ideal ağırlığı olabildiği gibi, ideal ağırlığının biraz üzerinde de olabilir.

• Uygulanacak zayıflama diyetleri yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri ile uyumlu olmalıdır.

Amaç, bireye doğru beslenme alışkanlığı kazandırılması ve bu alışkanlığın sürdürülmesidir.

• Vücut ağırlığı boya göre olması gereken düzeye geldiğinde tekrar ağırlık kazanımı önlenmeli

ve erişilen ağırlık korunmalıdır.

 Sıvı: Günlük en az 2-3 litre sıvı tüketilmelidir. Su başta olmak üzere, içecekler ve gıdaların  içeriğinde bulunan görünür/görünmez su "sıvı" olarak tanımlanmaktadır. Su tüketimi günlük 8-10 su bardağı olmalıdır. Bununla birlikte bireysel farklıklar ve aktivite düzeyi sıvı gereksinimini etkiler. Vücuttaki metabolizma atıklarının atılabilmesi için yeterli miktarda sıvı alınmalıdır. Yemek öncesi, esnası ve sonrasında bol su içilmesi kabızlığın önlenmesinde oldukça etkilidir. Kabızlık bireyin ağırlık kaybetmesini olumsuz yönde etkilemektedir. Sıvı tüketimi amacıyla şeker ilave edilmiş hazır meyve suları, gazlı içeceklerden vb. kaçınılmalıdır.

  • Karbonhidrat:  Günlük enerjinin yaklaşık %55-60'ı karbonhidratlardan sağlanmalıdır. Şeker gibi basit karbonhidratlar azaltılmalı (günlük enerjinin %10), yerine kurubaklagiller (nohut, mercimek, kuru fasulye vb.) tam tahıl ürünleri, bulgur vb. kompleks karbonhidrat içeren gıdaların  tüketimi artırılmalıdır.

Bireyin günlük enerji alımı, haftada 0.5-1.0 kg ağırlık kaybını sağlayacak şekilde azaltılmalıdır. Birey yavaş ve uzun sürede zayıflatılmalıdır. Zayıflama diyetlerinde günlük enerji miktarının belirlenmesinde ilke; bireye harcadığından daha az enerji vermektir. Bireyin bazal metabolizma hızı (BMH) veya dinlenme metabolizma hızı (DMH) altında enerji verilmemelidir.

  • Protein: Günlük enerjinin yaklaşık %12-15'i proteinden gelmeli ve daha çok kaliteli protein kaynaklarından yararlanılmalıdır. Yumurta,baklagillerl ve balık kaliteli protien kaynağı olarak kabul edilir
  • Yağ: Günlük enerjinin yaklaşık %25-30'u yağlardan sağlanmalıdır. Yağ miktarının yanı sıra kullanılacak yağ türü de önemlidir. Enerjinin doymuş yağ asidinden gelen oranı %10'un altında olmalı, çoklu doymamış yağ asidi %7-8, tekli doymamış yağ asidi %10-15 olacak şekilde belirlenmelidir. Yağda eriyen vitaminlerin (A,D,E,K vitaminleri) vücutta kullanımını sağlamak için yağ miktarı çok azaltılmamalıdır. Yağ miktarının önerilenin üzerinde olması obezite ve kalpdamar  hastalıkları gibi önemli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olur.
  • Vitamin ve Mineraller: Zayıflama diyetlerinde düşük enerji içeriğine paralel olarak vitamin ve mineral (B grubu vitaminler, demir, kalsiyum vb.) yetersizlikleri görülebilir. Enerjisi çok düşük olmayan, besin öğeleri açısından dengeli diyetlerde, vitamin ve mineral yetersizliği söz konusu değildir.
  • Lif (Posa): Zayıflama diyetlerinde lif miktarı arttırılmalıdır (25-30 g/gün). Sebzeler, meyveler, kurubaklagiller, tam tahıl ürünleri, kepekli un ve kepekli ürünler önerilen doğal posa kaynaklarıdır.
  • Tuz: Diyetle tuz alımı <5 g/gün olmalıdır. Hipertansiyon, kalp yetmezliği veya başka nedenlerle ödemi bulunan obez bireylerin diyetlerinde tuz miktarı daha dikkatli ayarlanmalıdır. Tuz, iyotlu tuz şeklinde olmalıdır.
  •  Öğün Düzeni: Diyet 3 ana ve 3 ara öğün şeklinde düzenlenmelidir.
  • Sigara ve alkol: Sigara ve alkolden uzak durulmalıdır.
  • Paylaş