You are using an outdated browser. For a faster, safer browsing experience, upgrade for free today.
Blog & Makaleler

Korona  günlerinde beslenme



Bunları Biliyor musunuz?

25 NİSAN 2020 CUMARTESİ

Korona  (COVID-19 ) Pandemisi'nde beslenme

COVID-19’un hızla yayıldığı bu günlerde, kişisel olarak  bu salgından korunmak için iki  etkili yolun; karantina tedbirleri  ve kişisel hijyene özen göstermektir. Bunların yanında , sağlıklı kalabilmek için  sağlıklı beslenmenin önemi unutulmamalıdır .

Öncelikle " Korona virüsten koruyacak mucize gıdalar var mı?" sorusuna yanıt vereyim.

Bağışıklık sistemini güçlendirmeyi sağlayacak tek bir gıda veya takviye olmadığı gibi, COVID-19'a karşı koruma kalkanı görevi görecek mucize gıda veya diyet de yoktur!

Kelle paça çorbası, ev yapımı turşu ve yoğurt’da  aynı durumda.

Korona virüse karşı savaş, ilk önce bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirmekten geçiyor. Siz siz olun bu dönemde yiyeceğimiz bazı sebze ve meyvelerin etkisini sakın ola küçümsemeyin. 

Bağışıklık sistemi, vücudu mikroorganizmalara karşı savunan  etkili bir korunma mekanizmasıdır. Vücudumuza virüslere karşı savunmada  destek olabilecek  bağışıklık sistemi için; dengeli, sağlıklı beslenme etkili olacaktır.

Dengeli ve sağlıklı beslenmenin ilk adımı; SU TÜKETİMİ . Vücuttaki toksinleri atmak, hücreleri diri tutmak, metabolizmayı canlandırmak  ve  en önemlisi  bağışıklık sistemimizi güçlendirmek ve için iftar ile sahur arasında bol sıvı  tüketimi ihmal edilmemelidir. Gazlı içecekler, kahve bu ihtiyacı karşılamaz.

İftar ve sahur  sofralarında ;  süt ve ürünleri, yumurta, tavuk, kırmızı et, kuru baklagiller , sebze ve meyveler, zeytin ve zeytinyağı, tam tahıllar ve kuruyemişlere dengeli bir biçimde yer verilmelidir.

Sofralarınızı renklendirin. Menüler tek besin öğesi grubundan oluşmamalıdır. Farklı besin öğeleri içeren renkli tabaklar sofrada olmalı. Böylece, güçlü bir bağışıklık sistemi için gerekli olan besin öğeleri  karşılanmış olur.

 Roka, maydanoz, ıspanak, tere gibi lif içeriği yüksek bu besinler hem B kompleks vitaminlerini, hem de C ve E vitaminlerini içerir. Bağışıklık sisteminizin çok daha güçlü olması ve güçlü kalması için iftarda  yeşil yapraklı sebzeleri çiğ olarak tüketmeye özen göstermelisiniz.

Bağışıklık sistemimi ve kemik sağlığı için  vücudumuzun gereksinim duyduğu besin öğesi D vitaminidir. Dengeli ve sağlıklı besleniyor olsanız bile diyetteki besinler, vücudun Vitamin D gereksinimini karşılamayabilir. Normal şartlarda, güneşi  bir günde 20 dakika el ayası ve yüzü güneş ışınlarına maruz kalması  , gereksinimi karşılamak için yeterlidir. D-vitamini vücutta depolanabildiğini için, 1 aylık evde kalma ile bu konuda bir sıkıntıya girmenize gerek yok. Ayrıca uygunsa günlük balkonda 15-20 dk geçirmek de bu konuda bir çözüm olabilir.

Halen tedavisi ve aşısı bulunmayan bu hastalık için korunma önlemlerine dikkat etmeli ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye çalışmalıyız.  Yeterli uyku (günde 7-8 saat), stresten uzak durmak, egzersiz yapmak, hijyen kurallarına uymak, sigara ve alkol kullanmamak özetle sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek ilk basamakta yapmamız gerekenler arasında yer alır.

Düzenli ve dengeli beslenmeye yani yeterli sıvı almaya, kaliteli protein, doğal sebze/meyve, tam tahıl, bakliyat, vitamin, mineral ve antioksidanlardan zengin beslenmeye çalışmalıyız. Yeterince kanıt olmasa da D vitamini, çinko, omega-3 içeren destekler ile doğal C vitamini işe yarayabilir.

İftarda masada kalma süreniz 45 dakikaya kadar çıkmalı ve tüm iftar boyunca yediklerinizi  bu zaman dilimine yaymalısınız. Uzun bir açlık sonrası hızlıca, kısa sürede yenilen iftar yemeği doyduğunuzu anlamadan fazlaca yemenize sebep olacaktır. Bu kadar kısa sürede fazlaca yenilen yemekler ayrıca birtakım mide ve sindirim problemlerine de yol açacaktır(ağrı, yanma, şişkinlik ya da reflü gibi).

İdeal bir iftar menüsünde; yemeğe çorba ve salata ile başlamalısınız. Sonrasında peynir, zeytin, pide yada esmer ekmekle hafif bir iftariyelik atıştırması yapabilirsiniz. Orucunuzu açtıktan en az 10-15 dakika sonra ana yemeğe geçmelisiniz. Ana yemek olarak, fırın, ızgara, haşlama ya da tencere yemeği şeklinde pişirilmiş yemekler tercih etmeli ve yağda kızartmalardan uzak durmalısınız.

Ara öğün olarak iftardan  1-1,5 saat sonra meyve, meyve veya sütlü tatlı yiyebilirsiniz.

Ramazan ayı boyunca  bu konulara  dikkat edildiği taktirde; bu dönem, ruhen ve bedenen kendinizle başbaşa kalıp, mide ve zihninizi dinlendirebileceğiniz bir süreç olacaktır. Sonrasında kilo problemleriyle uğraşmamak ve sağlıklı bir uyku düzeniyle bu süreci tamamlamak için bunlara dikkat etmek yeterli olacaktır.

Sağlıcakla Kalın; Evde Kalın.

 

  • Paylaş