You are using an outdated browser. For a faster, safer browsing experience, upgrade for free today.
Blog & Makaleler

iklim değişikliği odaklı beslenme



Bunları Biliyor musunuz?

İklim Değişikliği Odaklı Beslenme

Aylarca damla düşmeyen yağmur, fırtınaları, hortumlar, kasırgalar, aniden bastıran dolu, yaz ortasında kış havası, kıraçlaşan tarlalar, kuruyan göller, sellerle boğuşan kentler, haftalarca söndürülemeyen orman yangınları… Bir film sahnesi değil bunlar; içinde yaşadığımız dünyada şu an olup bitenler. Küresel iklim krizinin, daha doğru bir terimle küresel iklim yıkımının tam ortasındayız.  Küresel ısınma ve iklim değişikliği, dünyanın karşı karşıya kaldığı bir tür kanser gibi; bizlerin olağanüstü meteorolojik  olaylarıyla hissedilenin dışında birçok biçimde yaşamı ve sağlığı da etkiliyor. Temiz hava, güvenli  gıda ve içme suyu ve  gıda güvencesi  gibi sağlığın temel bileşenlerini tehdit ediyor.
“İklim değişikliği” veya “küresel ısınma” ifadeleri içinde bulunduğumuz süreci  anlatmak için yetersiz kalırken,  yerine “küresel iklim KRİZİ” kullanılmaya başlandı.  Kriz o kadar büyük ki; geri dönüşümü gündeme getirmek, naylon poşetler yerine kumaş alışveriş çantaları kullanmak gibi girişimler önemli olmasına rağmen yetersiz kalıyor. İklim krizi yaşamsal bir tehdit halini almışken, çevre dostu önlemlerin yanı sıra küresel ölçekte etki edecek mücadele yöntemleri benimsemek ana çıkış noktası olmalı. Küresel iklim krizi ile mücadele için atılacak en önemli adımların başında, yerelden başlayarak beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi gelmektedir.

Küresel ısınma deyince akla sıklıkla fosil yakıt kullanan araçların egzozları, fabrika bacaları, artan orman yangınları, nükleer denemeler geliyor. Ancak tarımın iklim etkileri ve bu konuda yapılması gerekenler dikkatlerden kaçıyor. Oysa modern tarım, gıda israfı iklim değişikliğini en çok etkileyen unsurlardan; dünyadaki bütün gıda sistemleri, insanlığın her yıl ürettiği ve dünyanın ısınmasına neden olan sera gazlarının önemli bir bölümünden sorumlu.

Pandemi dünyada birçok alışkanlığı değiştirdi. Beslenme alışkanlıkları da bu değişime uyum göstermek zorunda.  Sahip olduğumuz beslenme alışkanlıklarını değiştirmek, köklü alışkanlıkları bırakmak bir hayli zorlayıcı ve karmaşık bir süreç. Ama bir yerden başlamak , küçüük adımlarla harekete geçmek zorundayız.  Hemen yarın uygulayabilecek  basit  yöntemler  ile bu yolda ilk adımlar atabilir.

Konfor alanlarımızdan çıkıp, değişimin bir parçası olmalı; bunu ise beslenme alışkanlıklarımızı gözden geçirerek değişimi tabaklarımızdan başlayarak hayata geçirmeliyiz

Karbon ayak izi hesabı da kalori hesabı kadar önemli

Tükettiğimiz gıdaların kalori ve besin değerleri sağlık için çok önemlidir. Tüketilen  gıda kaynaklı karbon ayak izi ise gelecek için önem taşımaktadır. Bu sene beslenmede en büyük değişiklik ‘karbon ayak izi ve CO2 salınımına dikkat edilmesi’ olacak.   2022 yılında ‘iklim değişikliği odaklı beslenme’ daha revaçta olacak.  Yiyeceklerin çevre üzerindeki etkisine odaklanılacak.

Yemek kararları vermeden karbon ayak izini düşünmek ve tercihleri bu kritere göre yapmak iklim dostu beslenmenin temelini oluşturmaktadır. Alışkanlıkları bu şekilde değiştirmek için tüketicilerin yanında üreticilere de bazı görevler düşüyor. Menülerde fiyat ve kalori bilgisinin yanında tüketilecek yemeğin karbon ayak izi hakkında bilgilere de şeffaflıkla yer vermek, menüde düşük karbonlu alternatifler bulundurmak ve paketli gıdalarda karbon ayak izi etiketlemeleri yapmak hem farkındalığı oluşturmak hem de tüketicilerin iklim dostu karar vermelerine yardımcı olmak için alınabilecek aksiyonların bir kısmı.

Tarladan sofraya yolu olabildiğince kısaltımak

Gıda üretim süreci kadar etkili bir  süreç ise hasat sonrası taşıma ve depolama. Taşıma, depolama ve nakliye sırasında dökülme ve bozulma nedeniyle henüz sofraya gelmeden kaybolan gıdalar, nakliye sırasında yakıt tüketimi kaynaklı sera gazı emisyonu da doğal kaynakları tüketiyor ve iklim değişikliğini tetikliyor.

Yerel üreticiler bu süreçteki önemli kazanıyor. Alışverişlerde yerel üreticileri tercih etmek ve bazı sebzeleri evde yetiştirmek,  tarladan tabağa yolculuğu kısaltmak tüketim alışkanlıkları değiştirmeden alışveriş alışkanlıklarında küçük bir farkındalık ile alabilecek en kolay aksiyon.

İsraftan kaçınmak

Her yıl 1,3 milyar ton gıda çöpe gidiyor. Bunun yaklaşık %40'si ev içi tüketimden kaynaklanıyor. Gıda atığı kaynaklı karbon salınımı iklim değişikliğine neden olan karbon salınımının %8'ini oluşturuyor. Hayatımızdan bazı lezzetleri çıkarmak zor olabilir ancak israf etmemek de kaynakları tüketmemek için değerlidir.

 Alışverişe liste oluşturarak çıkmak, yakın zamanda tüketilecekse son kullanma tarihi en yakın ürünü tercih etmek, şekil bozukluğu vb. nedenlerle tercih edilen sebze meyveler arasında ayrım yapmamak, gıdaları doğru koşullarda saklamak, ertesi gün kalan yemekleri değerlendirmek gıda atığını önlemek için alabileceğiniz aksiyonlardan bir kısmı.  İnsan tüketimi için üretilen ve insan tüketimi ile sonlanmayan her gıda atıktır, atık değerlendirme yöntemleri atık oluşumunun çevreye etkisini azaltır, süreçteki en önemli basamak atık oluşumuna sebep olmamaktır.

  • Paylaş