You are using an outdated browser. For a faster, safer browsing experience, upgrade for free today.
Blog & Makaleler

Geldi  Dayandı Kış Ayları Şimdi Boza Ve Salep Zamanı



Bunları Biliyor musunuz?

Geldi  Dayandı Kış Ayları Şimdi Boza Ve Salep Zamanı

Benim için kış ayları çok keyifsiz geçer.  Sadece iki içeceğin tadını çıkarmak için kış aylarını dört gözle beklerim. Kış gelse de içsem diye beklediğim bir boza vardır, bir de salep… Ne yazık ki bu tatlar da zamanın hızına yenilenler arasına giriyor yavaş yavaş. Bozayı içen değil neredeyse bilen bile kalmadı. Salepse çoktan çay- kahve ikilisine yenik düşerek eski pastanelerin nostaljik ürünleri arasına girdi. Ne diyeyim, bozayla salebi daha hiç bilmeyen, içmeyenler sağ olsun!  Oysa boza ile salep, kışın sultanlarıdır. Biri sıcak içilir, dışarıda gün boyu koşuşturup geldiğinizde üşümüş içinizi ısıtır. Biri soğuk içilir, sıcacık evinizde koltuğa kurulduğunuzda yüreğinizi serinletir. İkisi de ayrı ayrıdır, ama aynı mevsimin tadıdır. Soğuk kış aylarında ikisi de başımızın tacıdır. Bu iki içeceğin kültürümüzde yer alması Türkler’in İslamiyet’i kabul ettiği günlere dayanmaktadır. İslamiyetin kabulü ile alkollü içeceklerin yerini boza ve salep almıştır.

Boza Türk mutfak kültüründe yer alan geleneksel içeceklerimiz arasında bulunmaktadır. Genellikle kış aylarında tüketilen boza, bilinen en eski Türk içeceklerinden biridir. Orta Asya Türklerinden batıya Kafkasya ve Balkanlara kadar geniş bir alanda birbirinden farklı kıvam ve lezzette üretilmektedir.

Bozanın Yararları

Bozada A ve B vitaminlerinin dört türü ile C ve E vitaminleri bulunuyor. Karbonhidrat ve proteinin yanı sıra birçok besin öğesini içerdiğinden “sıvı ekmek” olarak anılır. Mayalanması sırasında açığa çıkan laktik asit ender gıda maddelerinde bulunuyor. Laktik asitin ise sindirimi kolaylaştırıcı etkisi var. İçerdiği laktik asit nedeniyle bağırsak florasını düzenleyici role sahiptir. Mide bezlerinin faaliyetlerini olumlu yönde etkiler.  
İçinde ilk başta yüzde 20 şeker miktarı daha sonra yüzde 8'lere kadar düşüyor. İçindeki yağ oranı da sıfır. Bu nedenle diyet listelerinde yer alır. İçindeki aktif mayalarla probiyotik özelliği olması açısından bağırsak florasını düzenler. Zengin karbonhidrat, protein ve B vitamini içeriği nedeniyle enerji ihtiyacı fazla olan kişiler, gebeler, sporcular ve kilo almak isteyen kişilere önerilen bir içecektir. Bozanın zihin açıcı ve sinirleri dinlendirici etkisi vardır.
İçerdiği aktif mayalar sayesinde probiyotik etkisi bulunur.B kompleksi vitaminleri içerdiğinden beslenmede önemli role sahiptir. Öksürük tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir.

Boza Evde Nasıl Yapılır?

Kış günlerinin yararlı içeceği boza eskiden sokak satıcıları tarafından satılırdı. Hatta şimdi bile bazı yerlerde seyyar boza satıcıları etkileyici sesiyle gece boza satışı yaparlar Ancak bazı marifetli hanımlar evde boza yapabilirler. Arpa, mısır, buğday ve darı irmiğinden boza yapılır. Çok farklı tarifler olsa da şimdi sizlere bulgurdan yapılan boza tarifini paylaşıyoruz.

Malzemeler:

* 3 bardak bulgur

* 2 kahve fincanı pirinç

* 3 bardak toz şeker

* 1 bardak eski boza ya da kibrit kutusu büyüklüğünde maya.

Yapılışı

Akşamdan bulguru bol su ile ıslatın. Ertesi gün bulgur ve pirinç iyice ezilinceye kadar pişirin. Mikserle çırptıktan sonra ince süzgeçten geçirin. Elde edilen karışım hafif ateşe koyarak pişirmeye başlayın. İçine şeker ilave ederek eriyinceye kadar karıştırın. Sonra ocaktan alarak bir yerde ılınmaya bırakın. Arada bir karıştırarak ılınmasını bekleyin Ilındıktan sonra içine maya olarak eski boza katılır. Eğer yoksa ılık suyla ezilmiş maya da katılabilir. Ancak yine de boza katılması tavsiye edilir. İyice karıştırılır. Ağzı kapatılarak, 20-25 derecelik bir yerde, ara sıra karıştırılarak 2-3 gün bekletilir. İçinde göz göz kabarcıklar meydana gelince olmuş demektir.  Bozanın üzerinde kabarcıklar oluşmaya başlaması ekşimiş olduğu manasına gelir. 
Uygun koşullarda muhafaza edilirse boza 6-7 gün içilebilecek kıvamdadır. Ancak buzdolabında saklanmazsa 1-2 günde bozulabilir. Servis yaparken tarçın ilave edilir. Bozanın leblebi ile de uyumlu sunumu çok yaygındır.

Kışın prensesi, salep

Salep; Ochidacea familyasında yer alan yumrulu orkidelerden elde edilmekte olup bu orkideler ülkemizde değişik bölgelerde doğal koşullarda yetişmektedir.  Salep orkidelerinin en yaygın bulunduğu bölgeler Kuzey Anadolu(Kastamonu), Güney Anadolu (Muğla , Antalya, Silifke), Güney doğu Anadolu( Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya) ve Doğu Anadolu(Van, Muş, Bitlis)’dir. Ülkemizin değişik bölgelerinde yetişen orkidelerden özellikle Safranbolu ve Kastamonu bölgelerinden elde edilen saleplerin randımanının yüksek olduğu ve iri taneli üretimlerinin piyasada rağbet gördüğü belirtilmektedir.

Salebin Yararları

Salebin insan sağlığı üzerine katkılarından bahsedecek olursak yapısında bulunan basit karbonhidratlardan dolayı enerji verici özelliği yüksektir. Metabolizma hızını arttırarak vücut ısısının artmasına, beden ve zihin gücüne katkı sağlar. Ayrıca yapısındaki müsilajdan dolayı göğsü ve dokuları yumuşatıcı özelliği bulunmakta bu sebeple öksürük ve bronşit hastalarının tedavisinde katkı sağlamaktadır. Bu etkilerini yanı sıra kalbin kuvvetlenmesi üzerine olumlu katkılar sağlamakta olup basur şikayetlerini azaltıcı etkisi de mevcuttur. Bebek ve çocuklarda sıklıkla görülen yaz ishallerini ve yetişkinlerin kronik ishallerini kesici fonksiyon da göstermektedir.

Gelelim ev yapımı salep tarifine:

Altı kişilik bu tarifte yaklaşık iki çay kaşığı salebe iki buçuk yemek kaşığı şeker koyulaşarak karıştırılır. Üç buçuk su bardağı süt soğuk olarak azar azar eklenir. Kısık ateşte sürekli karıştırılarak on-on beş dakika pişirin. Salebinizi istediğiniz tat ve kıvamda pişirdikten sonra ocağın altını kapatın. Salebinize toz zencefil (varsa bir parça taze zencefil daha güzel koku veriyor), bir parça çubuk tarçın ve bir tatlı kaşığı kadar gül suyu ekleyin. Ağzı kapalı olarak birkaç dakika dinlendirdikten sonra servis yapın.

Bir de muskatlı tarif verelim:

Salebinizi gönlünüzce pişirdikten sonra indirmeden hemen önce azıcık muskat (Osmanlı’da cevz-i bevvâ adıyla bilinen küçük Hindistan cevizi) rendeleyiverin. Bu son aromatik dokunuşla salebiniz daha da güzel bir hâl alan salebinizi afiyetle için.

Türk mutfak kültürü yiyecek ve içecekleri ile dünyanın en zengin mutfaklarından birisidir. Osmanlı’dan günümüze kadar gelmiş nadide içeceklerimizden birisi olan boza ile salebi halkımıza ve diğer toplumlara tanıtmak geleneksel değerlerimizin tanınması açısından önem taşımaktadır.

Tarihi çok eskilere dayanan geleneksel fermente tahıl ürünlerimizden birisi olan boza ve salebin günümüzde saltanatını kaybettiği, özellikle gençler arasında çok fazla tanınmadığı bir gerçektir. Besin değeri ve sağlık açısından faydaları dikkate alındığında yitip gitmemesi gereken ve son derece önemli olan bu iki içeceğin tüketiminin yaygınlaştırılması, üzerinde durulması gereken bir konudur.

  • Paylaş